يا مَنْ اَرْجُوهُ لِكُلِّ خَيْر، وَآمَنَ سَخَطَهُ عِنْدَ كُلِّ شَرٍّ، يا مَنْ يُعْطِي الْكَثيرَ بِالْقَليلِ، يا مَنْ يُعْطي مَنْ سَأَلَهُ يا مَنْ يُعْطي مَنْ لَمْ يَسْأَلْهُ وَمَنْ لَمْ يَعْرِفْهُ تَحَنُّناً مِنْهُ وَرَحْمَةً، اَعْطِني بِمَسْأَلَتي اِيّاكَ جَميعَ خَيْرِ الدُّنْيا وَجَميعَ خَيْرِ الاْخِرَةِ، وَاصْرِفْ عَنّي بِمَسْأَلَتي اِيّاكَ جَميعَ شَرِّ الدُّنْيا وَشَرِّ الاْخِرَةِ، فَاِنَّهُ غَيْرُ مَنْقُوص ما اَعْطَيْتَ، وَزِدْني مِنْ فَضْلِكَ يا كَريمُ.
Okunuş: "Ya men ercûhu li-kulli hayr ve âmenu sehetehu inde kulli şerr. Ya men yu'ti'l kesîre bi'l galîl. Ya men yu'tî men seeleh. Ya men yu'tî men lem yes'elhu ve men lem ye'rifhu tehennunem minhu ve rehmet. E'tini bi-mes'eletî iyyake cemîe hayr'id-dünya ve cemîe hayr'il ahire, vasrif annî bi-mes'eletî iyyake cemîe şerr'id-dünya ve şerr'il ahire. Feinnehu ğayru mengûsin ma e'teyte ve zidnî min fazlike ya kerîm."
Anlam: Ey her hayrını ümit ettiğim ve her kötülükte gazabından güvencede olmayı umduğum (Rabbim)! Ey aza karşılık çok veren! Ey rahmet ve şefkatinden dolayı isteyene de, istemeyene de veren! Sana yalvarıyorum; dünya ve ahiret hayrının hepsinden bana da nasip buyur. Bütün dünya ve ahiret şerrini benden uzaklaştır. Kendi fazl ve kereminden bana verdiğini artır ey Kerim (Allah)!
Ravi şöyle devam ediyor: Sonra İmam (a.s) sol eliyle sakalını tuttuğu halde, sağ işaret parmağını hareket ettirerek, bu duayı okudu ve ardından şu cümleleri ekledi:
يا ذَا الْجَلالِ وَالاْكْرامِ يا ذَا النَّعْمَاءِ وَالْجُودِ يا ذَا الْمَنِّ وَالطَّوْلِ حَرِّمْ شَيْبَتِي عَلَى النَّارِ
Okunuş: "Ya ze'l celâli ve'l ikram. Ya ze'n-ne'mai ve'l cûd. Ya ze'l menni ve't-tavl. Harrim şeybetî ale'n-nâr."
Anlam: Ey celal ve kerem sahibi! Ey –sonsuz- nimetler ve cömertlik sahibi! Ey bağış ve ihsan sahibi! Şu beyaz sakalımı -cehennem- ateşine haram (yasak) kıl.
يا مَنْ يَمْلِكُ حَوائِجُ السَّائلِينَ، وَيَعْلَمُ ضَمِيرَ الصَّامِتِينَ، لِكُلِّ مَسْأَلَةِ مِنْكَ سَمْعٌ حاضِرٌ وَجَوابٌ عَتِيدٌ، اللَّـهُمَّ وَ مَوعِيدُكَ، الصَّادِقَة، وَ اَيدِيكَ الفاضِلَة، وَرَحْمَتُكَ الواسِعَة، فأسْأَلُكَ اَنْ تٌصَلِّيَ عَلى مُحَمَّد وَآلِ مُحَمَّد وَاَنْ تَقْضِي حَوائِجِي لِلدُّنْيا وَالاْخِرَة، اِنَّكَ عَلى كُلِّ شَيْيِء قَدِيرٌ.
Anlam:“Ey saillerin hacetlerini elinde bulunduran ve susanların sırrını bilen (Allah)! Sen her isteği anında duyar ve her isteği yerine getirebilirsin. Allah’ım! Senin vaatlerin sadık, nimetlerin bol ve rahmetin geniştir. O halde, Muhammed ve Ehlibeyt’ine rahmet etmeni; benim dünya ve ahiretle ilgili hacetlerimi vermeni diliyorum. Şüphesiz senin her şeye gücün yeter.”
- İmam Cafer-i Sadık’tan (a.s) nakledilen şu duayı okumak:
خابَ الوافِدُونَ عَلى غَيْرِكَ، وَخَسِرَ المُتَعَرِّضُونَ إِلاّ لَكَ، وَضاعَ المُلِّمُونَ إِلاّ بِكَ، وَاَجْدَبَ الْمُنْتَجِعُونَ إِلاّ مَنِ انْتَجَعَ فَضْلَكَ، بابُكَ مَفْتُوحٌ لِلرّاغِبينَ، وَخَيْرُكَ مَبْذُولٌ لِلطّالِبينَ وَفَضْلُكَ مُباحٌ لِلسّائِلينَ، وَنَيْلُكَ مُتاحٌ لِلامِلينَ، وَرِزْقُكَ مَبْسُوطٌ لِمَنْ عَصاكَ، وَحِلْمُكَ مُعْتَرِضٌ لِمَنْ ناواكَ، عادَتُكَ الاِحْسانُ اِلَى الْمُسيئينَ، وَسَبيلُكَ الاِبْقاءُ عَلَى الْمُعْتَدينَ، ُاَللّـهُمَّ فَاهْدِني هُدَى الْمُهْتَدينَ، وَارْزُقْني اجْتِهادَ الُمجْتَهِدينَ، وَلا تَجْعَلْني مِنَ الْغافِلينَ الْمُبْعَدينَ، واغْفِرْ لي يَوْمَ الدّينِ.
Anlam: “Senden başkasının kapısına giden mahrum kalır; senden gayrısına yönelen ziyan eder; senin katından başkasına yönelen zayi olur ve senin fazl ve kereminden başkasını uman kaybeder. Kapın talep edenlere açıktır. Hayır ve ihsanın arayanlara ulaşır. Fazl ve keremin saillere mubah, bağışın ümit edenlere hazır, rızkın sana isyan edenlere (dahi) açıktır. Hilmin seni kastedenlere ulaşır. Kötülük edenlere iyilik etmek, senin sünnetin ve haddini aşanlarla müdara etmek senin yolundur. Allah’ım! O halde beni de hidayet edilmişlerin yoluna hidayet et. Bana da (itaatin yolunda) çaba gösterenlerin çabasını nasip buyur. Beni (rahmetinden) uzaklaştırılmış gafillerden eyleme ve ceza (kıyamet) gününde beni bağışla.”
- İmam Cafer-i Sadık’tan (a.s) nakledilen şu duayı okumak:
اَللّـهُمَّ اِنّي اَساَلُكَ صَبْرَ الشّاكِرينَ لَكَ، وَعَمَلَ الْخائِفينَ مِنْك، وَيَقينَ الْعابِدينَ لَكَ، اَللّـهُمَّ اَنْتَ الْعَلِيُّ الْعَظيمُ، وَاَنَا عَبْدُكَ الْبائِسُ الْفَقيرُ، اَنْتَ الْغَنِيُّ الْحَميدُ، وَاَنَا الْعَبْدُ الذَّليل، اَللّـهُمَّ صَلِّ عَلى مُحَمَّد وَآلِهِ وَاْمْنُنْ بِغِناكَ عَلى فَقْري، وَبِحِلْمِكَ عَلى جَهْلي، وَبِقُوَّتِكَ عَلى ضَعْفي، يا قَوِيُّ يا عَزيزُ، اَللّـهُمَّ صَلِّ عَلى مُحَمَّد وَآلِهِ الاْوصياءِ الْمَرْضِيِّينَ، وَاكْفِني ما اَهَمَّني مِنْ اَمْرِ الدُّنْيا وَالاخِرَةِ يا اَرْحَمَ الرّاحِمينَ.
Anlam: Allah’ım! Senden, sana şükredenlerin sabrını, senden korkanların amelini ve sana ibadet edenlerin yakinini diliyorum. Allah’ım! Sen yücesin; azamet sahibisin ve ben ise, senin zavallı ve fakir bir kulunum. Sen gani ve güzel sıfatlara sahipsin ve ben ise, zelil bir kulum. Allah’ım! Muhammed ve Ehlibeyti’ne rahmet et ve zenginliğinle fakirliğime, hilim ve sabrınla cahilliğime, gücünle zayıflığıma acı. Ey güçlü ve izzet sahibi Allah’ım! Muhammed’e ve onun beğenilmiş vasileri olan Ehlibeyti’ne rahmet et. Dünya ve ahiretimle ilgili önemli sorunlarımı hallet. Ey merhametlilerin en merhametlisi!
- Hz. Resul-ü Kibriya Efendimiz (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Her kim Recep ayında 100 kere Esteğfirullahellezi la ilahe illa hu, vehdehu la şeriyke lehu ve etubu ileyh’ (اَسْتِغْفِرُ اللهَ الذى لا اِلَـهَ إلاَّ هُوَ وَحْدَهُ لا شَرِيكَ لَهُ وَاَتُوبُ اِلَيْه) der ve bunu sadaka ile tamamlarsa, Allah onun sonunu rahmet ve mağfiretle hatmeder. Kim dört yüz defa söylerse, Allah yüz şehidin sevabını kendisine verir.”
- Hz. Resul-ü Kibriya Efendimiz (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Her kim “La ilahe illallah” (Allah’tan başka ilah yoktur) zikrini 1000 defa okursa, Allah-u Teâlâ onun için 100 bin iyilik yazar ve onun için cennette yüz şehir bina eder.”
- Rivayet edildiğine göre her kim Recep ayında sabah 70 kere ve akşam 70 kere (اَسْتَغْفِرُ اللهَ وَاَسْألُهُ الَتَّوْبَة) "Esteğfirullahe ve es'eluhu't-tevbe; "Allah'tan mağfiret ve tevbe diliyorum" der ve zikirden sonra ellerini kaldırarak şöyle derse: (اللَّهُمَّ اغْفِرْ لِى وَ تُبْ عَلَىَّ )“Allahummeğfir li vetub aleyye; Allah’ım beni bağışla ve tövbemi kabul et” ve eğer Recep ayında ölürse, Allah ondan razı olur ve Recep ayının bereketi ile ateş ona dokunmaz.”
- Bu ay boyunca 1000 kere şu zikri söylemek: ,
اَسْتَغْفِرُ اللهَ ذَا الْجَلالِ وَالاْكْرامِ مِنْ جَميعِ الذُّنُوبِ وَالاثامِ
|